2M.D., GATA Haydarpasa Militar Hospital, Eye Clinic, İstanbul/TURKEY Proliferatif vitreoretinopatili (PVR) olgularda başarılı bir cerrahi amaca yönelik olarak proliferatif dokuların uzaklaştırılarak traksiyonların kaldırılması, yırtıkların kapatılması ve retinal yatışıklığın sağlanması aşamasında lensin neden olduğu olumsuzlukları düzeltmek öncelikli hedefimiz olmalıdır. Nüks dekolmanların en sık nedeni olan ön proliferatif vitreoretinopatileri önlemek için cerrahi süreci etkilemeleri nedeniyle ameliyat öncesi yapılan değerlendirmelere ve ameliyat sırasındaki gereksinimlere göre fakik ve psödofakik olgular ayrı ayrı ele alınmalı kornea, iris, lens, silier cisim ve koroid dikkatli değerlendirilmelidir.
Lense yönelik girişimler cerrahi görüntülemeyi kolaylaştırıp netleştirirken ön vitre korteksine daha iyi yaklaşarak doku manipülasyonunda da kolaylık sağlar. PVR olgularında şeffaf lensin alınması için endikasyon yoksa lens alınmamalı ancak lensin alınmasını gerektiren durumlarda refraktif rehabilitasyon kaygıları lensektominin önüne geçmemelidir.
Başarılı geçtiği düşünülen bir cerrahi sonrası tamamen temizlenemeyen vitre tabanı nedeniyle siklitik membranların oluşması, bu membranların kontraksiyonu ile gelişen silier dekolmanın getirdiği hipotoni veya nüks dekolmanlar istenmeyen sonuçlarla karşılaşmamıza neden olabilir. Bu nedenle bu olgularda fakoemülsifikasyon cerrahisi pars plana vitrektomi ile kombine uygulanabildiği gibi sıralı cerrahiler olarak da uygulanabilir. Klasik bir cerrahi yaklaşım şekli olmamakla birlikte özellikle fakik ön PVR'li olgular ve PVR ile komplike dev yırtıklı retina dekolman olgularında pars plana vitrektomi ile kombine pars plana lensektomi ikinci bir cerrahi seçenek olabilir.
Keywords : Proliferatif vitreoretinopati, göz içi lens, katarakt cerrahisi