Yöntem: GİB üzerine intravitreal anti-VEGF tedavisinin sonuçlarını değerlendirmek üzere retrospektif, karşılaştırmalı bir çalışma tasarlandı. Ocak 2012?den Mart 2017?ye kadar yaşa bağlı maküla dejenerasyonu (AMD) için intravitreal anti-VEGF (bevacizumab-ranibizumab-afl ibercept) ile tedavi edilen hastaların tıbbi tabloları geriye dönük olarak incelendi. Primer açık açılı glokom, psödoeksfoliasyon sendromu, steroid tedavisi, katarakt cerrahisi haricindeki göziçi cerrahisi ve intravitreal anti-VEGF enjeksiyonu sonrası endoftalmi, travmatik katarakt gibi komplikasyonları olan ve 6 aydan daha kısa süre takip edilen hastalar dışlandı. Çalışmanın hedefi için iki grup tanımlandı. GİB artışı ?6 mmHg ve son GİB <21 mmHg olan gözler grup 1, GİB artışı ?6 mmHg ve final GİB> 21 mmHg olan gözler grup 2 olarak tanımlandı.
Bulgular: Hastaların% 7.2?sinde anlamlı GİB yükselmesi saptandı. Bevacizumab uygulanan gözlerden grup 1 e dahil olan olguların ranibizumab ve aflibercept gruplarına göre anlamlı derecede yüksek olduğu görüldü (sırasıyla p = 0.041 ve p = 0.038). Bevacizumab uygulanan gözlerde istatistiksel olarak anlamlı olmamasına rağmen grup 2 ye dahil olan hasta sayısının ranibizumab ve afl ibercept gruplarına göre daha yüksek olduğu saptandı. (sırasıyla p = 0.21 ve p = 0.13). Regresyon analizinde bevacizumab grubunda ortalama enjeksiyon sayısı ve GİB yükselmesi arasında pozitif bir ilişki gösterildi. (p: 0.001- adjusted R square= 0.63)
Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları, bevacizumab tedavisinin anlamlı bir GİB yükselmesine neden olabileceğini ve GİB üzerindeki etkisinin afl ibercept ve ranibizumab?ınkinden daha güçlü olduğunu göstermektedir. Klinisyenler özellikle glokom öyküsü olan olgularda intravitreal enjeksiyon endikasyonunu daha sınırlı tutmaya çalışmalı ve ranibizumab ile afl ibercepti öncelikli olarak tercih etmelidir.
Anahtar Kelimeler : Intraocular pressure, anti-vascular endhotelial growth factor therapy, bevacizumab, ranibizumab, aflibercept