Gereç ve Yöntem: Görme keskinlikleri (GK) 1 metreden parmak sayma (mps)-0.5 arasında değişen ve YBMD’na bağlı klasik komponent içermeyen gizli KNVM olan olgular retrospektif olarak incelenerek çalışmaya dahil edildi. TTT, 810 nm dalga boyunda modifiye bir infrared diode laser kullanılarak 1.0-4.0 mm arasında ayarlanabilen bir spot büyüklüğü ile uygulandı. Her lezyon için tedavi öncesinde ve her kontrolde lezyon boyutu, Fundus Floresein Anjiografi (FFA)’deki boyanma şekli, hemoraji miktarı, ve optik koherens tomografide (OCT) intra/subretinal sıvı varlığına göre lezyon aktivite skoru (AS) belirlendi. Tüm olgular ilk muayene ve 3 aylık aralar ile görme keskinliği, FFA ve OCT incelemeleri yapılarak belirlenen aktivite skorları ile takibe alındı. Tedavi öncesi ve sonrası aktivite skorları ve lezyon alanları paired-t test ile karşılaştırıldı.

Bulgular: Kriterlere uyan 43 olgunun 50 gözü çalışmaya dahil edildi. Olguların ortalama yaşı 69.0±9.0 yıl (32-80 yıl) ve ortalama izlem süresi 17±4.4 aydı (10-26 ay). Tedavi öncesi ortalama aktivite skoru 6.02±1.03 (5-8) iken; tedavi sonrası 4.82±1.42 (3-7) olarak saptandı (p=0,002). 10. ayda gözlerin %62’sinde görme keskinliğinde stabilizasyon sağlandı (+/-1 sıra). %28’inde 2 sıra veya üstü, %38’inde 1 sıra veya üstü artış sağlanırken, %10’unda 2 sıra veya daha fazla sıra kaybı saptandı. Ciddi görme kaybı (3 sıra veya üstü) ise gözlerin %8’inde izlendi. Tedavi öncesinde, ortalama lezyon alanı 6.05±4.4 mm² (0.68-16 mm²) iken tedavi sonrasında 5.94±4.4 mm² (0.52-15.96 mm²) olarak saptandı (p=0.005).

Sonuç: TTT YBMD’na bağlı gelişen gizli KNVM tedavisinde lezyon büyüklüğü, klinik aktivite ve GK stabilizasyonunda etkin bir alternatif tedavi gibi görünmektedir. Anahtar Kelimeler : Transpupiller termoterapi, yaşa bağlı makula dejeneresansı, gizli subfoveal koroidal neovasküler membran